Uzun zaman ara verdim yazılarıma. Bunun nedeni üniversitedeki çalışmaların yanı sıra Gomidas projesinde geldiğimiz kritik durumun çok yoğun bir çalışma gerektirdiği. Fakat kendime de zamana ayırabiliyorum gördüğümüz gibi…
Dünden beri kafamı kurcalayan bir film repliği var kafamda;
-İnsanlar büyüdükçe hayalleri küçülür mü?
Çok korktum önceleri ama sanırım kanıtladım tersini… Yapmam gerekenler, randevular, bitirilmesi gereken “acele işler”, hatta düşünülmesi gereken sorunlar dahi arttığı halde, benim hayallerim küçülmüyor ben büyüdükçe!
Hayallerimi sığdırdığım bu yazılar, şiirler ve bunları paylaştığım insanlar var… Hatta hayallerimde yerlerini önceden hazır edenler veya her daim başımın üstünde yeri olanlar… Hayallerim her ne kadar zor olsa da her geçen gün adım adım yaklaşmanın heyecanı sarıyor içimi…
Üniversite şart diyordum, al işte istediğim üniversitedeyim ve istediğim bölümde. Çok önemli projelerin önemli mevkilerinde yer almaya devam ediyorum. Bilmiyorlar ama zamanı gelince şimdi yüksekten uçanlar bana seslenince onları duyamayabilirim. Oysa yanımdakiler her zaman yanımda kalacaklar. Hayallerimdeki hırslı mevkii yarışının tek bir nedeni var; Asıl hayalim olunca, kurduğumda yuvamı, ailem her zaman rahat etsin. Ve Allah izin verir çocuklarım olursa onlar her zaman hayal kurabilsin.
Bir soru daha var aklımda;
Aşk nedir? Nasıl anlar insan âşık olduğunu?
Korkuyorum bu soruyu cevaplarken kendi kendime. Çünkü bende sevdim bazen de çok sevdim daha önce. Peki, şimdi benim “o”na karşı hissettiklerim de aşk değilse. Aşk nedir?
Bir gün ikimizden biri anlayacak yanıldığını...
Eğer bu da "Aşk" değilse,
Ben aşık olamam !
Harutyun Arto Davulciyan
Aşkın renkleri,Senden ibaret...
Aşk nedir? Bunun cevabı var mıdır? Varsa da hiç söylemesinler bana ben kendimi âşık sanayım da aramayayım ötesini. Ötesi can yakar…
Ne zaman, ne durumda olursa olsun yanında olabilecek birinin varlığını bilmek dahi güzeldir dimi? Peki seviyorum diyen, her zaman sever mi? Ne kadar kötü karşındakinin samimiyetine inanamamak… Bende inanmak isterdim. Acaba inandırabildim mi aşkıma…
Gün gelip de o haklı çıkarsa unutursam o güzel gözlerini, bin bir nazla çıkan sözlerini ne yaparım o zaman? Nasıl olur, ne olur da gönül katlanır onsuzluğa, bilmem ama gün gelir, devran dönerse işte o zaman affedebilir miyim kendimi?
Hayattaki tüm amacım olmuşken sen, en iyisi olup hak etmek isterken mutluluğu senin için ve hala sensizken, yüzümü güldüren “sevgin”… Yüzümü güldüren “sabrın”… Ve beklentilerin…
Bilmek istiyorum hayattan beklentilerini. “Neden?” diye soracaksın şimdi. Çünkü “devran dönebilir “ ve ben seni unutabilirsem , “devran dönebilir” sen de beni sevebilirsin, Seni severek ve hasretle ölme ihtimali daha yakınken.
Evet sen de beni sevebilirsin !
Madem hayallerimle baş başa bir akşam yemeğindeyim ve yine bomboş sayfalara dost olmuş kelimeler. O zaman düşler benim, düşünürüm yeter…
İşte o zaman için hazırlanayım biraz da. Senin için en mükemmel olayım “bırak da”.
Çok fazla geliyor kelimeler bu gece üzerime daha fazla sevda da boğulmamak için bitirmeliyim bu yazımı.
Bir şiirimle veda etmek istiyorum yine;
Sensizlik koyuyor bana
Sensizliği öğrenmek,
Sessizlikte Duymak adını,
Kokunu her içime çekişimde
Bir kez daha inatla
Kavga etmek kendimle,
Koyuyor...
Acısını çekiyorum
Bu sevdanın,
Çünkü
Seviyorum seni
Şüphe yok
Ama adını koyamıyorum
Özlerken seni heyecanla,
Hoşlanıyordum.
Rüyalarımdayken sen,
Seviyorum derdim Seni
Her gece ağlarken senin için,
Kara sevda.
Ya Simdi?
Rüyalarımda bile özlerken seni
Resmini elime alıp saatlerce bakıp da
Gözyaşlarımı içime akıtırken
Neyim ben?
Harutyun Arto Davulciyan
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder